30 Aralık 2010 Perşembe

Yoruldum...

    Ben yoruldum seni yazmaktan... Yazarsam rahatlarım diye kendimi avutmaktan yoruldum...Her yerde seni aramaktan yoruldum...Seni cümlelerin öznesi yapmaktan da yoruldum artık...
     Sen yanımdayken sensiz hissetmekten yorulduğum için şimdi sen yoksun...En çok sana bunu anlatmaya çalışmaktan yoruldum.
    Benliğim,sensizliğim ve senin yanında duyduğum o kuşku ve çelişki dolu sessizlik arasında kalmaktan yoruldum..
 
    Omuzlarımdaki yükü her hissedişimde uzun soluklu sensiz yolculuklar hayal ediyorum..Bu sefer olacak diyorum bu sefer olacak.. Her seferinde omuzlarma biraz daha yük yükleyip yolumu kesiyorsun...Yoruldum..
  Bir insanı kendisi olmakla birine ait olmak gibi keskin ve acımasız bir çizgide bırakmak kadar büyük bir kötülük var mı? Bu kötülük dahil bütün kötülükleri yapıyoruz birbirimize.. Yo-rul-dum..
   Aşka fedakarlık derler  fedakarlık falan değil aşk, bencilliğe makyaj yapıp birbirine yutturmak..Karşılıklı fedakarlık adı altında ego tatmini...
  Yoruldum inanmaktan...Her seferinde inanmaya korkarken ne olduğunu anlamadan kendimi körü körüne bir inanmışlığın içinde bulmaktan yoruldum...
      Ben kendimden ödün vermekten yoruldum masallarda dinlediğimiz şu aşk dedikleri şey uğruna...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder