14 Haziran 2011 Salı

Depresyona dair!!

  Sınavlardan boş boş dolaşmaktan ve beni oyalayan nice eylemden kafamı kaldırıp bir blogum olduğunu hatırladım.Postlamayalı ne kadar uzun zaman olmuş.Panikledim yukarıda saydığım eylemlerden başımı kaldırmak mı? Külliyen yalan. Vize döneminde bir bol tişörtten ilham alıp kelimelerce yazabilen ben kendimi nereye kadar kandırabileceğim acaba.Geceyi üç ederdim zamanında şimdi erkenden yatasım var hiçbir şey düşünmemek adına.Neden böyle bilmiyorum ilhamımı çaldı birileri veya birşeyler...Ya da ben yazmaya bile üşenecek kadar tembelleştim.Ya da depresyon denen hınzır yine kanıma mı giriyor.
   Yeni sevgilinizin eski sevgilisi gibidir depresyon. Tamam o artık yok artık ben varım yeni bir hayat var dersiniz anı yaşa, kötü şeyler düşünme,o artık senin dersiniz ama o kızın varlığı sizin içinizi kemirir kemirir kemirir ya hani atlatılan(ya da atlatıldığı sanılan) depresyonlarda böyle işte...

Tamam mel geçti artık bu hayat senin,yeni bir hayat,anı yaşa,pozitif düşün,küçük şeylerden mutlu ol hikayeleri vee bir bakmışsın melankoli yine raflarda yerini almış..
    Önce tutkunu olduğun uzun sabah kahvaltılarının içine girer canın hiç birşey yemek istemez...Hani o uğruna ne ilk dersler ektiren sabah kahvelerini unut zaten içinden gelmez...Vitrinlerdeki rengarenk bahar-yaz koleksiyonları gözüne sonbahar-kış koleksiyonlarından daha hüzünlü gözükür... Paran da olur bu dönemlerde zira dışarı çıkıp harcayasın gelmez dışarı çıksan da gözüne hiçbirşey güzel gözükmez. Ya da tam tersi durmadan yer durmadan para harcar durmadan uyursun..
      Sevgilinin eski kız arkadaşı gibi sinsi sinsi girer hayatına ya da sevgilinin  kankası rolü yapan bir kaşardır.! Hayatındadır hep ama yüzünü hayatla ilişkinin en ufak sorunlarında gösterir.
     Nasıl üstesinden gelineceği konusunda doktrinde hala ortak bir kanı yok. İlaçlar yalan 10 adımda mutluluk formülleri yalan..Ben etrafıma sataşıyorum nazınızı çekecek insan varsa ne ala...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder