12 Temmuz 2011 Salı

Kabuksuzlara ithafen

Bazıları duramaz yerinde...içleri kıpır kipirdir batar oturdukları yer..beyinlerinde hep bir fırtına kanlarında hep bir kaynama...ait oldukları zaman ait oldukları yer ait oldukları hersey dar gelir onlara hep ait olmadıkları zamanda ve yerdedir akılları..damaklarında tat kaybolmamisken tatmadiklarindadir akılları...tatları zamanı mekanları kaçırırlar sanirsiniz..kaçırmazlar! Aynı anda var olanın tadını çıkarırken var olmayana duydukları özlemden haz alabilirler...hep doludur ajandaları,hep vardır bir planları..
Fenomen dinlerken powerturkteki şarkıyı kaçırıyorum diye tedirgin olabilecek kadar farkindadirlar hayatın kısalığının...!
Kabuklarına sigamazlar tabiri caizse diyemiyorum. Yoktur kabukları...bir kabuğa sokmaya çalışırsanız sizi de o kabuğu da kırarlar...Bedenlerinin dısında hayattan keyif almanın verdigi manevi bir zırhları vardır.. Bir çeşit feromondur bu belki de uzaktan alırsınız o kokuyu o enerjiyi...kırılan kalplerini çabuk toparlarlar mutevazidirler bu konuda siz onları evde üzülüyor zannederken onlar içkiyi de hayatı da sünger gibi çekmektedir..
Çevremde cok insan var böyle bende yerinde duramayanlardanim ama bu bahsettigim insan kitlesi beni bile asan cinsten biri su an alacati da İstanbul sosyetesine 32 dış siritmakta biri evde gelecek misafirlerine yemek yapmakta digerinin ne yaptığını kestiremiyorum sınırlar dısında :)
Sefa pezevenliginin sozlukteki karşılığı olan ben kıçımı yaymış,huzursuz ruhum ve kahve bazlı frappucinomla başbasayim keyif gazetesinin genel yayın yönetmeni huzursuz ruhlar dergisinin bas yazariyim..
Sevgiler..

1 yorum: